top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıAv. Faruk Tekdemir

Çeke Dayalı Başlatılan İcra Takiplerinde Yetki Meselesi

Şu bir gerçek ki, çeke dayalı icra takipleri, Kanun koyucu tarafından kesin yetkili icra dairesinin bildirilmemesi nedeniyle, seçimlik yetkili icra dairelerinde, yani: borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde başlatılabilir. Birden fazla borçlu varsa borçlulardan birinin ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takip yapılabilir. Ancak, bunun için, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması gereklidir.


Diğer yandan, muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çeke dayalı başlatılan icra takiplerinde, borç artık aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliğine dönüştüğünden, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de yetkili hale gelmektedir. Çekin ibrazı ile karşılıksız çıkmaması, alacak kadar tutarın ibraz eden adına blokeli olduğu durumlarda ise, çek alacağının aranılacak borçtan götürülecek borca dönüştüğü ve alacaklının yerleşim yerinin yetkili hale geldiği kabul edilemez. Zira, bu anlayış halinde her alacaklı hamili olduğu çeki, bulunduğu yer muhatap banka şubesine ibraz ile kendi yerleşim yerini yetkili hale getirebilir ki bunun hukuka uygun bir sonuç olmadığı kabul edilmelidir. Bu konudaki Kanun ve Yargıtay kararlarına baktığımızda ise: İİK. m. 50/1: "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur."

HMK m. 6/1: "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."

HMK m. 7/1: "Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir." Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2016/1644 E. 2016/14064 K. 12.05.2016 T.: "Çekler için takip alacaklısı tarafından, muhatap bankanın bulunduğu yer ile çekin keşide yerinde takip yapılabileceği gibi, İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 6. maddesi uyarınca borçlunun takip tarihindeki yerleşim yerindeki icra dairesinde de icra takibi yapılabilir. İİK'nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması gereklidir." Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2006/20724 E. 2006/23558 K. 12.12.2006 T.: "Çeke dayalı icra takipleri, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde başlatılabilir. Birden fazla borçlu varsa borçlulardan birinin ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takip yapılabilir. Bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamaz." Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/22493 E. 2014/29690 K. 08.12.2014 T.: "Anılan hükümler çerçevesinde birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm borçlulardan biri için genel yetkili icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir." Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2006/412 E. 2006/1370 K. 13.02.2006 T.: "öte yandan muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çek’e dayalı borcun, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliğine dönüştüğü gözetilerek, HUMK’nın 10. maddesi uyarınca ifa yeri olarak BK’nın 73(.- şimdiki B.K. 89-) maddesi hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de yetkili yerlerden biridir. Dairemizin 19.09.2005 tarih ve 8454-8277 sayılı ilamı da bu yöndedir. " Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12481 E. 2016/8797 K. 14.11.2016 T.: "... muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çeke dayalı borcun, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliğine dönüştüğü gözetilerek, HMK'nın .... maddesi uyarınca ifa yeri olarak BK.'nın 98. madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de yetkili mahkemelerden biridir. Dairemiz'in ....09.2005 tarih ve 8454-8277 sayılı ilamı ile ........2014 tarih ve 15478-17256 sayılı ilamı da bu yöndedir."


İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/279 E. 2018/364 K. 05.04.2018 T.: “Dayanak çekin keşide yeri Ankara, muhatabın adresi Ankara, keşidecinin adresi Ankara ve diğer talepte bulunulun borçluların ikamet adresleri de dilekçede İstanbul olmadığına göre ihtiyati haciz kararının yetkili mahkemece verilmediği ,kabul edilmek durumundadır. Zira 6100 sayılı HMK'nın 6 v.d maddelerine göre ihtiyati haczin talepte bulunan alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde verilmesini gerektiren bir yetki kuralı bulunmamaktadır. Çekin ibrazı ile karşılıksız çıkmadığı, alacak kadar tutarın ibraz eden adına blokeli olduğu anlaşılmakla çekin ibraz ile ihtiyati hacze konu alacağın aranılacak borçtan götürülecek borca dönüştüğü ve alacaklının yerleşim yerinin yetkili hale geldiği kabul edilemez. Zira bu anlayış halinde her alacaklı hamili olduğu çeki, bulunduğu yer muhatap banka şubesine ibraz ile kendi yerleşim yerini yetkili hale getirebilir ki bunun hukuka uygun bir sonuç olmadığı kabul edilmelidir.”


İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/446 E. 2019/395 K. 13.03.2019 T.: “Talep, ihtiyati haciz kararının yetki yönünden kaldırılması istemine ilişkindir. İİK.'nın 258'nci maddesi hükmü uyarınca ihtiyati hacze, aynı Kanun'un 50'nci maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Bu madde de HMK'nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır. Kural olarak ihtiyati haciz kararı için yetkili mahkeme HMK'nın yetkiye ilişkin maddelerine göre belirlenmelidir. Ancak, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/ 12481 esas, 2016/ 8797 karar sayılı kararı ile, Dairenin 19.09.2005 tarih ve 8454-8277 sayılı ilamı ile 10.11.2014 tarih ve 15478-17256 sayılı ilamının bu yönde olduğu belirtilmek suretiyle önceki içtihatlarını tekrarla, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borcun, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliğine dönüştüğü gözetildiğinde, HMK'nın 10. maddesi uyarınca ifa yeri olarak BK.'nın 98. madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesinin de yetkili mahkemelerden biri olduğu vurgulanmıştır. Buna göre, çeke dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki mahkemeden (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki mahkemeden (HMK l0. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki mahkemesinden ihtiyati haciz talep edilebileceği gibi, yukarıda belirtildiği üzere alacaklının ikametgahındaki mahkemeden de ihtiyati haciz talep edilebilecektir. Davacı alacaklı talebinde, yukarıda belirtilen yetkili mahkemelerden birinde ihtiyati haciz talep etmediği, aksine dosya kapsamından anlaşıldığı üzere alacaklı şirketin tescil adresinin Beylikdüzü/ İstanbul olduğu, bu şekilde tescil adresinin bağlı olduğu Büyükçekmece Mahkemeleri ile ilgili bir tercih yapmadığı, böylece yetki hakkı karşı taraf borçlu tarafa geçtiği, itiraz eden borçlunun da keşide yerinin, borçlunun ikametgahının, muhatap banka ... Işıkkent Şubesine (İzmir/Bornova) bağlı olduğu belirtilmek suretiyle İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde tercihini kullandığı, alacağın götürülecek borç haline dönüşmesi, diğer yetkili yerlerin tercih hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilmek suretiyle, borçlu vekilinin ihtiyati haciz kararına karşı yetki itirazının kabul edilerek, ihtiyati haiz kararının kaldırılmasına karar vermek gerekirken…”

83 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page