top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıAv. Faruk Tekdemir

Tedbir Kararının Tarafı Olmayan Borçlular Yönünden Haciz İşlemleri Devam Etmelidir


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/12-84 E. 2012/261 K. sayılı 30.03.2012 günlü kararı "...o halde kambiyo senedine bağlı alacak için her bir borçlu bağımsız olarak sorumlu ise de tedbirin her bir borçlu için bağımsız olarak uygulanacağı, tedbir kararının tarafı olmayan, borçtan müteselsilen ve bağımsız olarak sorumlu olan borçlunun yatırdığı paranın alacaklıya ödenmesinde hiçbir yasal engel bulunmadığı gibi, herhangi bir kusur ve zarar var ise bunun borçluların birbirlerine rücuu suretiyle giderilebileceği...

Müteselsil borç, sözleşme veya kanun gereği birden fazla borçlunun alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olduğu, diğer bir deyişle alacaklının edayı her müteselsil borçludan talep edebildiği ve edanın tamamen yerine getirilmesine kadar bütün borçluların sorumluluğunun devam ettiği bir borç ilişkisidir.

Gene, aynı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/12-84 E. 2012/261 K. sayılı 30.03.2012 günlü kararında "...tedbir kararının sadece “Ark. Ltd.Şti ve Ard… Ltd.Şti tarafından yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi” ne ilişkin olması ve bu haliyle tedbirin açık bir sınırlama içermesi karşısında, tedbir kararında adı yer almayan müteselsil borçlulardan At… A.Ş tarafından icra dosyasına yatırılan paranın, icra müdürlüğünce alacaklıya ödenmesi işleminde ve dosyanın infaz suretiyle işlemden kaldırılması kararında bir usulsüzlük bulunmamaktadır."


İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ 2018/1558 E. 2018/2039 K. 04/10/2018 T.: "İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, borçlulardan E.....'in Asliye Ticaret Mahkemesinde İİK'nun 72/3 maddesi gereğince menfi tespit davası açtığı, davada icra veznesinde ki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği, bu arada İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinde de ihtiyati haczin kaldırılması yönünde de borçlu E..... tarafından İİK'nun 266. Madde çerçevesi içerisinde müracaatta bulunulduğu ve mahkemece şikayetin kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ve dosyada bulunan tüm hacizlerin fekkine karar verildiği anlaşılmaktadır. Karar, borçlu vekilince dosyaya ibraz edilmiş, müdürlükçe söz konusu kararda ki kararı baz alarak dosyada ki diğer borçlular yönünden konulan tüm hacizleri kaldırmıştır. Alacaklı vekili dosyaya müracaat ederek E..... dışında ki borçlular yönünden haciz talep etmiş, talebi müdürlükçe mahkeme kararı hacizlerin kaldırıldığından bahisle red edilmiştir. Alacaklı, bu kararı şikayet yolu ile mahkeme önüne getirmiştir. Mahkemece çözümlenmesi gereken sorun, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin davacı E..... yönünden verdiği tüm hacizlerin fekkine kararının diğer borçlular yönünden de hüküm ifade edip etmeyeceği hususudur. İİK'nun 266. Maddede de açıkça belirtildiği üzere, borçlu ihtiyati haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda; sadece E..... mahkemeye müracaat etmiş olmakla mahkemenin İİK'nun 266. Madde çerçevesi yönünden vermiş olduğu karar, sadece onun yönünden ifade edecektir. Her ne kadar mahkeme gerekçesinde tüm hacizlerin fekkine karar verildiğini, mahkeme kararının yorum yolu ile değiştirilemeyeceğini, icra müdürlüğünün mahkeme kararını aynen uygulamakla yükümlü olduğunu belirterek müdürlük kararını tasdik etmiş ise de; söz konusu kararın başlık kısmında davacının sadece E..... olduğunu gözden kaçırmıştır. Dolayısıyla ilam, sadece taraflar yönünden hüküm ifade edeceğinden o ilamda taraf olmayan kişilerin, ilamdan istifadesi mümkün değildir. Zira, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin subjektif kapsamı davacı olan E..... ile belirlenmiş olup bu subjektif kapsamın içine diğer borçluları da alıp bu kapsamı genişletmek HMK 294-297. Madde ki yasal düzenlemeye de aykırıdır."

9 görüntüleme1 yorum

1 Comment


busra024
Apr 14, 2020

Faruk bey paylaştığınız bilgiler çok faydalı bir kaç konuya ilişkin sizin fikrinizi almak istiyorum Mail ile randevu almam mümkün müdür?

Like
bottom of page