top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıAv. Faruk Tekdemir

Borçlunun Senet Üzerindeki İmzaya İtirazının Kabul Edilmesi Halinde Vekalet Ücreti Meselesi

Senedi elinde bulunduran alacaklının, borçlu ile doğrudan bir ilişki içerisinde olmadığı, çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda bulunmadığı, davanın açılmasına sebebiyet vermediği durumlarda, davacı borçlunun imzaya itirazının haklı bulunması halinde dahi, dava masrafı ve avukatlık ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekmekte olup, eş anlatımla davada haklılık değerlendirmesinin davalı alacaklı lehine yapılması gerektiği gözetilerek aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayacaktır. Aksi kabul, Kıymetli Evrak Hukukunun ciro silsilesine ilişkin bütün temel ilkelerine (yüzyüzelik ilkesi, nispilik ilkesi, doğrudan doğruyalık ilkesi vs.) aykırı olacaktır.


Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/13548 E. - 2017/16451 K. sayılı 07.12.2017 günlü kararında: "... Her ne kadar imzaya itiraz sonucu İcra Hukuk Mahkemesi'nce borçlu lehine takibin durdurulması kararı verilmişse de, davalı alacaklının dayanak çekte ciranta konumunda olduğu görülmektedir. Bu sebeple, alacaklı çekteki keşideci imzasının borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda değildir. Bu sebeplerle davalı alacaklının temyize konu davanın açılmasına sebebiyet vermediği, eş anlatımla davada haklılık değerlendirmesinin davalı alacaklı lehine yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.


Bu durumda, davalı alacaklı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.


Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.


SONUÇ: Davalı alacaklı vekilinin yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3 numaralı maddesinin "Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen karar tarihinde yürürlükte olan maktu 500,00-TL ücreti vekaletin davalı/alacaklı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine," hükümden çıkartılmasına, hüküm fıkrasının 4 numaralı maddesindeki ‘’... yargılama giderinin davalı/alacaklı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine ’’ ibaresinin çıkartılarak yerine ‘’.... yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına’’ eklenmesine,hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."


Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/32287 E. - 2016/11180 K. 14.4.2016 günlü kararında: "... hamil ile keşideci arasında doğrudan ilişki bulunmadığından adı geçen hamil, takibe dayanak çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda değildir..."

18 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page